06.10.2021

CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI AÇILIŞ PROGRAMI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Bu yıl “Cami, Din Görevlileri ve Vefa“ teması ile icra edilecek olan “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” açılışı, 04/10/2021 tarihinde saat 10.00’da Vali Süleyman Elban’ın katıldığı programla gerçekleştirildi. Ramazanoğlu Camii Konferans Salonundaki programa, Vali Süleyman Elban’ın yanısıra; Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci, Cumhuriyet Başsavcısı Bilal Gümüş, Çukurova Kaymakamı Mustafa Kaya, İl Emniyet Müdürü Doğan İnci, İl Jandarma Komutanı Albay Taşkın Keleş, Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, İl Müftüsü Dr. Hasan Çınar, ilçe müftüleri ve din görevlileri katıldı. Düzenlenen programa saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ile başlandı. Sonrasında okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile programa devam edildi. Açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Dr. Hasan ÇINAR: “Camilerimizin hayatın merkezinde huzur ve mutluluğun kaynağı olduğunu, gelişen şartlara göre camilerimizin ve müştemilatının yeniden düzenlendiğini, camilerin sadece ibadet mekanı değil, aynı zamanda 4-6 yaş grubu Kur’an Kursları ile eğitim mekanı haline geldiğini, salgın hastalık sürecinde personelimizin Vefa grupları oluşturarak hizmetlerine özveriyle her türlü tedbiri alarak kesintisiz devam ettiğini” söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan sinevizyonsunumun akabine; Vali Elban programda yaptığı konuşmada, “Bizim medeniyetimizde cami her zamanhayatın merkezinde, insanımızın gönlünde olmuştur. Çünkü tüm camiler Kabe’nin birşubesidir. Kabe ise hepimizin gönlünde kıblegahı, günde en az beş defa yöneldiğimizgönül merkezimizdir. O gönül merkezimizi caddelerimize, sokaklarımıza yerleştirmişiz ve hayatımızı da cami merkezli dizayn etmişiz. Öncelikle her şeyi cami ile tanımlamışız, biradres sorduğumuzda camiye göre tarif etmişiz, bir yere gideceğimiz zaman camiye bakmışız, yön ararken cami minaresine bakmışız ve hayatımızın vazgeçilmez noktalarından biri haline getirmişiz. Ayrıca tüm törenlerimizi, tüm buluşmalarımızı, tüm sevincimizi, acımızı hep camide paylaşmışız. Nikahlarımızı camide kıymışız, eğitim-öğretimlerimizi camide yapmışız ve böylece cami hayatın merkezi haline gelmiş. Yine mimaride sokakları dizayn ederken camilerimizi dikkate almışız, caminin önünü meydanla buluşturmuşuz ve minareden yüksek bina yapmamaya ve camiyi gölgelememeye özen göstermişiz. Eğer cami sizin gönlünüzde; Kabe’nin şubesi, hayatınızda tanım noktası, yön bulma noktası, yolların çıkış noktası, üzüntünün, sevincin paylaşıldığı, küskünlerin barıştığı birnokta haline gelmişse cami, bizim medeniyetimizdeki gerçek anlamıyla camidir. Camilerimizi sadece beş vakit açılıp kapanan yerler olarak görmemeli, bizim medeniyetimizin ruhuna uygun olarak kullanmalıyız. Aynı şekilde cami görevlilerimizin de sadece beş vakit namaz kıldırma görevinin dışına çıkıp medeniyetimizde gördüğümüzşekliyle insanımızı kucaklayıcı görevini de yerine getirmesi çok gereklidir.

Cami, insanımızın müslümanlığıyla ilgili bir delildir. Bir insan öldüğünde cami cemaati olması müslüman olmasında önemli bir delildir. Hâl böyleyken Kabe’nin şubeleriolan camilerimiz hayatımızın her alanında olmalıdır.” dedi. Program, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” münasebetiyle düzenlenenyarışmalarda dereceye girenlere hediye takdimi ile son buldu.