29 Mart 2017 Çarşamba günü başlayan Üç Aylar münasebetiyle İlçe Müftümüz Celal BÜYÜK mesaj yayınladı. İlçe Müftümüz mesajında şunları söyledi:
Feyizli ve bereketli maneviyat mevsimi “Üç Aylara'' şükürler olsun bir defa daha kavuşmuş bulunmaktayız.
Üç aylar, kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu mübarek aylardan birincisi Recep'in manevî değerine, Kur'an-ı Kerim’de ve Sevgili Peygamberimizin hadis-i şeriflerinde işaret edilmiştir. Nitekim Kur'an-ı Kerim’de mealen şöyle buyrulmaktadır: “Allah’ın gökleri ve yeri yönettiği günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin...” Bu ayet-i kerimede işaret edilen haram ayların Zilkâde, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğunu Hz. Peygamber şu hadisleriyle açıklamaktadır. “Muhakkak zaman Allah'ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Bunlardan üçü peş peşedir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemaziyel-ahir ile Şaban ayları arasında olan Recep'tir.” Ayrıca Peygamberimiz üç aylar hakkında şöyle buyurmaktadır: “Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır”
Recep Ayı, gerek İslam’dan önce gerekse İslam’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. İslam dini gelmeden önce, bu ay girer girmez, Arap kabileleri arasında harp etmek, baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır, herkes kendisini bu ayda güven içinde hissederdi. İslam geldikten sonra da, bu aya olan hürmet devam ettirildi. Bu ay Regaib ve Mirac gibi mübarek gecelerle şereflendirildi.
Üç Aylar diye adlandırılan Recep, Şaban ve Ramazan ayları Yüce Allah’ın ruhumuza ikram ettiği faziletli ve feyizli bir zaman dilimidir. Yapılan dileklerin dalga dalga Allah’a manevi anlamda ulaştığı, dökülen pişmanlık gözyaşlarının günahları silip yok ettiği kandiller geçididir.
Günah işlemeye müsait olan insanın, günahlarından temizlenmesi için Üç Aylar bir fırsattır. Üç Aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Ramazandan önce oruçla buluşanlar, Cuma Namazına koşanlar, namaza başlayanlar, ibadetlerini çoğaltanlar, tövbe ile Allah’a manevi bağlamda yaklaşanlar... gibi manevî kazanç elde edenlerin çokça görüldüğü anlardır üç aylar.
İnsanoğlu, yaşadığı günlerde farklılıklar olmazsa belli alışkanlıklarıyla hayatını sürdürür. Fakat alışkanlıklarının dışında ve farklı durumlarla karşılaşırlarsa kendine bir çeki düzen verir. İşte bu günlerde idrak ettiğimiz üç aylar ve bu aylar içerisinde bulunan mübarek geceler, mü’minin hayatındaki mutad gün ve geceler arasında, fazlasıyla sevap kazanacağı kıymetli zaman dilimidir.
Unutulmamalıdır ki, insan bu dünyada nasıl yaşamışsa, kıyamet gününde hesap sahasına işledikleriyle birlikte varacaktır. Götürdükleri iyi ise sevinip mutlu olacak; kötü ise pişmanlık duyarak mahcup olacaktır. Ancak bu mahcubiyetin orada faydası da olmayacaktır. Zira bu konuda Kur’an-ı Kerim’de mealen şöyle buyrulmaktadır: "Ey iman edenler! Allah'tan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın; Allah'tan sakının, çünkü Allah, işlediklerinizden haberdardır.''
Önümüzdeki üç ay içerisinde gündelik hayatın tek düzeliğinden ve sıradanlığından bizleri alıp, kendi hususi atmosferine götüren bu güzel ve özel günleri ardı ardına yaşayacağız.
Kandil, Ramazan ve Bayram gibi bu hususi zamanları, sosyal barışın ve sükûnetin bir vesilesi sayarak karşılıklı sevgi ve hoşgörüyle karşılayıp uğurlayalım. Hayatımızda adeta oto kontrol sisteminin kurulmasına vesile olan mübarek Üç Aylar ve kandiller, dünyevî meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz; Yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi de güçlendirmemiz için son derece değerli fırsatlardır.
İdrak edeceğimiz mübarek Üç Aylar, Yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmemize, gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır.
Aynı zaman da Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilafları, şahsî menfaat hesaplarını, basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli; her zamandan daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dinimizin bizden ısrarla istediği, barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesine, insanî ve ahlakî meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır. Bu vesileyle üç ayların başta ülkemize, milletimize, İslam alemine ve tüm insanlığa hayırlı olmasını dilerim. “Rabbim Recep ve Şaban’ ı hakkımızda hayırlı eylesin. Bizleri hayırlısıyla on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerife kavuştursun.